9 Mayıs 2014 Cuma
Bir Kız ile Nasıl Kavga Ettim
İlkokulda okurken pek yaramazlık yapmaz ve herkesle iyi geçinmeye çalışırdım. Ders sırasında da uslu uslu oturur, geveze davranışlar sergilemezdim (Anlayacağınız, çenesi düşük öğrencilerden biri değildim yani). Ancak evdeyken bunun tam tersi davranışlar sergiler, haylaz ve yumurcak bir çocuğa dönüşürdüm. Bilhassa kız kardeşimle beraber evde yaramazlıklar yapar ve ortalığı birbirine katardık. Öyle ki, bazen annem; beni ve kız kardeşimi terlikle döver, kızgınlığını dindirmeye çalışırdı. Bir ara annem, sınıf öğretmenimizle benim hakkımda görüşüp konuşmuşlardı. Öğretmenimiz; evdeyken çok yaramaz bir çocuk olduğumu öğrenince, hâliyle bu duruma çok şaşırmış ve hayretler içerisinde kalmış.
Okulda genellikle diğer öğrencilerle iyi geçindiğimi söylemiştim. Ama tam tersi durumlar da yok değildi. Kimi zaman bazı arkadaşlarımla sürtüşme yaşadığım ve kavga ettiğim de vakiydi.
4. Sınıftayken bir gün tam olarak hatırlayamadığım bir sebeple sınıfımızdaki bir kızla anlaşmazlık yaşadım. Sonra da o kız öğrenci, beni dövmeye ve hırpalamaya başladı. Kendisi, biraz şişman ve iri yapılıydı. Ayrıca benim boyum da ondan daha kısaydı. Beni dövdükten sonra ona karşı ne yapmam gerektiğini düşündüm. İri cüsseli birine nasıl bir hamle yapılabilirdi? Düşündükten sonra ona nasıl saldırmam gerektiğini bulmuştum: ‘Karnına tekme atarak!’ Ve bunu uyguladım. O kızın karnına 2 tekme sallayarak onu etkisiz(!) hâle getirdim. Bunun üzerine o kız öğrenci, ağlayarak gözü yaşlı bir şekilde sınıfa girdi. Daha sonra ders esnasında öğretmenimize beni şikâyet etti. Öğretmen de onu ve beni sınıf dışına çıkardı. Sonra da bana şunu söyledi:
“Hemen arkadaşından özür dile!”
Ama ben, uzun süre susarak özür dilemedim. Bunun üzerine öğretmenimiz, daha fazla ısrar etmeden ikimizi de sınıfa aldı.
Teneffüste o kız öğrenci, benim yanıma gelerek bana şu sözleriyle tehditte bulundu:
“Ben ağabeyime, senin beni dövdüğünü söyleyeceğim. Ağabeyim de okul çıkışında seni gebertecek! Anladın mı?”
Onun bu dehşetli sözlerinden sonra her okul çıkışında korku içerisinde kalıyor, ürperiyordum. Devamlı olarak okul çıkış kapısında bekleyen ve beni dövmek için fırsat kollayan birinin olacağını düşünüyordum. Belli bir süre böyle tedirginlik yaşadıktan sonra haftalarca kimsenin gelmediğini fark edince, rahatlamaya başladım. Gönlüme su serpilmişti adeta. Bir kuş tüyü kadar hafiflemiştim. Şu söz, benim hâlimi özetliyordu sanki:
“Lezzetin son bulması, elem verdiği gibi; elemin son bulması da insana lezzet verir.”
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder